Sağlığına titizlikle önem veren, düzenli spor yapan, istirahatine özen gösteren birinden bahsediliyordu. Ancak tüm bu çabalara rağmen, halk arasında "kibar ve tembel hastalığı" olarak bilinen gut hastalığına yakalanmıştı. Kenan Rifai’nin şu sözü durumu özetliyordu:
“Dünyada kim neden vefa umarsa, ondan cefa görür.”
Bu düşünce, Mevlânâ’nın şu veciz sözüyle örtüşüyor:
"Kim çabasıyla istediği şeye ulaşacağını sanırsa, o kişi yolunu şaşırmıştır."
Bu hakikat yalnızca fiziksel sağlık için değil, hayatın her alanında geçerlidir. İnsan, gösterdiği çabayla mutlaka istediği sonuca ulaşacağını sandığında çoğu zaman yanılır. Oysa hayat, çizgisel ve mekanik bir süreçten çok daha karmaşıktır.
Kardiyolog Prof. Dr. Yavuz Yörükoğlu, sağlıklı yaşlanma, beslenme ve kaliteli yaşam üzerine önemli çalışmalar yapmıştı. Kitapları ve 5 Dakikada Sağlık adlı videolarıyla pek çok insanın sağlık farkındalığını artırdı. Ancak 69 yaşında, tam da kendi uzmanlık alanına giren bir hastalık olan kalp krizi sonucu vefat etmesi, düşündürücü bir ironi olarak hafızalara kazındı.
Bu olay, sağlık bilgisine sahip olmanın her zaman yeterli olmadığını; insanın, hayatın kaçınılmaz belirsizliklerine karşı tedbir ile teslimiyet arasında bir denge kurması gerektiğini gösteriyor.
Mevlânâ’nın sözleri, dünyevî beklentilerimizin sınırlarını hatırlatır: Sağlığımıza dikkat etmek, spor yapmak, istirahatimize özen göstermek elbette kıymetlidir. Ancak bunu yalnızca bir "vefa" beklentisiyle yaparsak, sonunda cefa ile karşılaşabiliriz.
Hayat, tamamen bizim kontrolümüzde değildir. Beklenmedik olaylar, ani hastalıklar ve türlü zorluklar her zaman karşımıza çıkabilir. Dostum Dr. İbrahim Tolkun’un dediği gibi, yapılan tüm tetkiklerde sağlıklı görünsek dahi, vücudumuzun bir köşesinde sinsi bir kanser hücresi ilerliyor olabilir.
Evet, önlem almak önemlidir. Ama hayatın sürprizlerini ve bilinmezliklerini de hesaba katmak gerekir.
Sonuç: Bu gerçekler bizi karamsarlığa sürüklememeli; bilakis daha derin bir farkındalığa yönlendirmelidir.
Belki de asıl mesele, çabalarımızın sonucunda ne elde ettiğimizden çok, bu çabaları hangi niyetle yaptığımızdır. Bize verilen her nefes; bizi büyüten, derinleştiren ve güzelleştiren bir hediyedir.